Syd Barrett

    Syd Barrett, (6 Ocak 1946 – 7 Temmuz 2006), Pink Floyd’un kurucusu olan ünlü İngiliz müzisyendir.

    Normal bir çocukluk dönemi geçirdi. Başarılı ve popüler bir öğrenciydi. Babası, Syd’in müzikal yeteneğini farkettiğinde ona hemen bir banjo, daha sonra da bir gitar alarak cesaretlendirdi. Syd Barrett 14 yaşındayken babasını kaybetti, bu erken ölüm onun psikolojik yapısını travma denebilecek derecede olumsuz etkiledi. Cambridgeli bir baterist Sid Barrett’a gönderme yapmak için onun adını Syd olarak kendi adına kattı. Bu dönemde ilk bestelerine başladı. Syd ve Roger Waters beraber büyüdüler.

    1964’te grup arkadaşlarıyla beraber Pink Floyd’u kurdu. Syd Barrett grubun adını Pink Anderson ve Floyd Council adlı iki blues müzisyeninden etkilenerek koymuştu. Syd Barrett kendine has slide tekniği ve kaydedilen seslere verdiği efektler, konser sırasında arkada gösterilen yeni renk oyunlarıyla psychedelic müzik kavramını yaratmıştı. Grubun tanınmasını sağlayan single’lar Arnold Layne ve See Emily Play Barrett imzalı eserlerdi. Pink Floyd’un ilk albümü olan The Piper At The Gates Of Dawn’nın bir şarkı dışında hepsini bestelemiş, çıkan singleların çoğunu yazmış ve ikinci albümde de bir şarkı bestelemiş ve bir şarkıda gitar çalmıştır. Şarkı sözlerinde uyuşturucunun etkisinden dolayı hayali şeylerden bahsetmiştir. Astronomy Domine’de gökyüzündeki gezengenlerden bahsederken Chapter 24’te mistik öğeler ve büyülerden bahsetmiş. Syd’in çocuksu yüzü sevgilisine bisikletini ödünç vermekten bahsettiği Bike, kedisi Lucifer Sam, cüceler ve korkuluklar hakkında yazdığı şarkılarda ortaya çıkmıştı. Uyuşturucu etkisinde yazdığı şarkılara baktığımızda ise ilk versiyonu dakikalarca aynı melodi üstüne kurulu Interstellar Overdrive, bir konserden sonra gördüğü hayali bir kız hakkındaki See Emily Play ve uyuşturucu sarmayı anlattığı için yasaklanan Candy And A Currant Bun’ü görürüz.

    A Saucerful Of Secrets`ta 2 şarkıda grupla çalan Syd konserlerde sadece tek akora basarak bütün konser devam etmesi gibi birçok sorun yüzünden önce şarkı sözü yazarı olarak anlaşma yapar ancak daha sonra gruptan tamamen ayrılır.

    1970 başında The Madcap Laughs adlı ilk solo albümünü çıkarır. David Gilmour ve Roger Waters bu albümde prodüktör olmuştur. Solo albümdeki şarkılar ise Pink Floyd’dakilerden farklı sadece gitarı ile yapılmış sade bestelerdi. Syd kayıtlarda zorluk çekmişti ve bazı şarkılarda yaptığı hataları düzeltmeden albümü yayınladılar. Bu albümden sonra Barrett sadece bir solo konsere çıktı. O konserde de üçüncü şarkıdan sonra sahneden inmiştir ve bu onun son solo konseri olmuştur.
    Aynı senenin sonunda Barrett adlı albümünü çıkarmıştır. Bu sefer de prodüktörler David Gilmour ve Richard Wright`dı.David Gilmour tarafından bu albümün kayıtlarını yapmak bir faciaya benzetilir çünkü Syd ile çalışmak hiç de basit değildir. Bu albümden sonra ise Syd Barrett üçüncü solo albüm için planlar yapmış ama böyle bir albüm asla olmamıştır. 1972’de Syd Barret müziği geri döner ve Stars adını verdiği bir grup kurar. Fakat bu grup da verdiği 3 konserden sonra Syd Barrett tarafından dağıtılır. 1974’te tekrardan müzisyen arkadaşlarının yardımıyla stüdyoya giren Barrett sözleri yazılmamış birkaç deneme şarkısından sonra devam etmek istemez bu kayıtlardan sadece “If you go,don’t be slow” yayınlanabilir niteliktedir ama oda yayınlanmaz ve Syd Barrett o gün müziği bırakır.

    1975 yılında Pink Floyd, Wish You Were Here albümünü kaydederken Shine On You Crazy Diamond (ki birinci üçüncü ve beşinci kelimelerinin baş harfleri SYD olmaktadır) ve Wish You Were Here şarkılarını Syd Barrett için bestelemişlerdir. Shine On..’un kayıtlarında Syd, kaşları dahil vücudundaki bütün kılları kesmiş ve kilo almış bir halde stüdyoya gelip gitar kayıtlarını ne zaman yapacağını sormuştur. Onu gören grup üyeleri ise ağlamışlardır. David Gilmour o kişinin hala Syd olduğuna inanmak istemese de Roger Waters onun Syd olduğundan emindir. Ona yazdıkları Wish You Were Here’i ona çaldıklarında ise Syd Barrett şarkıyı çok eski moda bulmuştur. Oradan ayrılan Syd Barrett ile grup üyeleri bir daha hiç buluşmamışlardır. Grup ayrıca Dark Side Of The Moon albümündeki deliliği anlatan Brain Damage şarkısını Syd’den esinlenerek yazmış ve Roger Waters, 1982 tarihli Pink Floyd: The Wall filminin baş kahramı Pink’i yaratırken eski arkadaşı Syd’i düşünerek yaratmıştır.

    Stüdyoda yaşanan bu olaydan sonra Syd Barrett evinde inzivaya çekilmiş ve kendini kaybettirmiştir. Artık Syd adının yerine orijinal adı Roger’ı kullanmaya başlamıştır. Daha eskiden resim eğitimi almış ve resim yapmakta olan Barrett, müzikten sonra da kendini resim yapmaya adamıştır. Yıllar sonra David Gilmour bir doğum günü partisine Syd’i çağırmak için davetiye yollamış ancak Syd’in ablası tarafından iyi dilekler almıştır.
    1988’de Barrett’in üçüncü albümü Opel piyasaya sürüldü. Bu albümde Syd’in yayınlanmamış şarkıları ve ilk iki albümdeki şarkıların değişik versiyonları bulunmaktaydı. 1993’te bu üç albüm Crazy Diamond box set’i olarak piyasaya sürülmüştür. Daha sonra 2001’de Wouldn’t You Miss Me adlı best of’u yayınlanmamış iki şarkı ile beraber piyasaya sürülmüştür. 2003’te ise kendisini ve Pink Floyd’un ilk yıllarını konu alan The Pink Floyd and Syd Barrett Story adlı DVD yayınlanmıştır.
    Artık sağlığı iyice bozulan Syd Barrett, Cambridge’deki evinde inziva hayatı sürdürüyordu ve resim yapmaya devam ediyordu. 7 Temmuz 2006 günü 60 yaşında iken, Cambridge’deki evinde pankreas kanseri sonucu hayatını kaybetti.

    Share.
    Leave A Reply